- karşı gelme
- n. objection, protest, resistance, contravention, infringement, kick, noncompliance* * *contravention
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
karşı oy — is. 1) Kırmızı oy 2) Muhalefet etme, karşı gelme … Çağatay Osmanlı Sözlük
isyan — is., Ar. ˁiṣyān 1) Herhangi bir amaçla kurulu düzene veya devlet güçlerine karşı gelme, başkaldırma, ayaklanma 2) Bir düzene veya emre boyun eğmeme, uymama, itaat etmeme Bu kız beni ilk defa çevreme karşı isyandan, her şeye ibrazdan kurtardı. H.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıyam — is., din b., Ar. ḳiyām 1) İslam inancına göre, ölümden sonra yeniden dirilip ayağa kalkma 2) din b. Namazda ayakta durma 3) esk. Ayağa kalkma, ayakta durma 4) esk. Bir işe girişme, kalkışma, teşebbüs etme 5) esk. Ayaklanma, başkaldırma, karşı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mukabele — is., Ar. muḳābele 1) Karşılık verme, karşılama, karşılık 2) Karşı gelme, başkaldırma 3) Toplu yerlerde yüksek sesle hatim okunurken Kur an okumasını bilenlerin gözleriyle Kur an ı takip etmesi, bilmeyenlerin dinlemesi 4) esk. Karşılaştırma,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
muaraza — çekişme; sataşma; birbirine karşı gelme; bir hak talebi; kavga … Hukuk Sözlüğü
MUVACEHE — Karşı, ön. * Yüzyüze gelme. Yüzleşmek. * Huzurunda olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Deep state — The Deep state (Turkish: derin devlet) is alleged to be a group of influential anti democratic coalitions within the Turkish political system, composed of high level elements within the intelligence services (domestic and foreign), Turkish… … Wikipedia
Turc — Cet article possède un paronyme, voir : Turk. Cet article concerne la langue parlée en Turquie. Pour la famille de langues apparentées, voir Langues turques. Pour les autres significations, voir Turcs … Wikipédia en Français
gelmek — den, e, nsz, ir 1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı. B. S. Erdoğan 2) Geriye dönmek ... adamı Ödemiş ten aldım geldim, her masrafını çektim. N. Cumalı 3) Oturmaya, ziyarete gitmek Dün akşam amcamlar bize geldi.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
volta — is., den., İt. volta 1) Bir halatı bir yere bir kez dolama veya babalara yöntemince sarma 2) Zincirin demire veya iki zincirin birbirine dolanması 3) Geminin rüzgâra karşı gidebilmek için sağa sola zikzak yapması 4) argo Sürekli aşağı yukarı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEVACÜH — (Vech. den) Yüz yüze olma. Karşı karşıya gelme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük